Sayfalar

28 Kasım 2015 Cumartesi

Fashion Film Fest Istanbul 2015


Herşey takip ettiğim moda sayfasındaki etkinliği görünce başlamıştı...

Daha sonra onlarla irtibata geçtim ve Fashion Film Fest etkinliğini düzenleyen Tuna bey ile tanıştım. Kendisi bu konulara ilgimin olduğunu öğrendikten sonra beni etkinliğe davet edeceğini söyledi. Daha önce bu tip birkaç etkinliğe katılmıştım fakat bu sefer daha geniş kapsamlıydı ve açıkçası hoşuma gitmişti. Ben planlarımı etkinliğe göre düzenliyordum ve aradan 1 hafta geçtikten sonra harika bir mail almıştım. O gün yapılacak etkinliğin ve o etkinlikte jüri, modacı ve tasarımcıların katılacağı gala gecesine benim de davet edildiğimi duymamla sevincim üst noktalara ulaşmıştı. Bana bırakılan numaraya ismimi vererek galaya katılacağımı bildirmiştim. Heyecanlanmıştım, çünkü bu benim gideceğim moda üzerine ilk gala gecesiydi. Bu davetin kimden geldiği belliydi fakat yine de merak etmiştim açıkçası.


Beklenen gün geldi ve etkinliğin bulunduğu yere doğru yola koyuldum. Davet programının bulunduğu kitapçığı inceledikten sonra içeri girdim. Festivale sponsor olan Derimod, Elle dergisi, Marriott, Starbucks ve Redbull vb. markalarının standlarına uğradım. Daha sonra moda filmleri gösterimi başladı. Onları izledikten sonra yerli, yabancı jüri ve tasarımcıların konuşmalarını dinledim. Bunların arasında önemli oyuncu ve yapımcı olan Belçim Bilgin, Tuna Yılmaz, Zeynep Arkok, Damir Doma, Niccolo Montanari ve diğer değerli isimler...
Konular Türkiye'de modanın gelişimi ve yayılması, moda üzerine filmlerin yapılması, yabancı modacı ve tasarımcıların ülkemizi geçtiğimiz yıllara göre daha çok ziyaret etmelerindeki etkenler ve bunu daha üst noktalara nasıl çıkartacağımız hakkında konuşuldu. Daha sonra seçilen filmin ödülü verildi ve etkinlik sona erdi.




Ardından gece yapılacak galaya hazırlanmıştık. Zorlu Vip Lounge kapılarını açmıştı. Sabah konuşmacı olan herkes buradaydı. Ve bunlara harika insanlar da eklenmişti. Bunlardan biri uzun zamandır hayranlık duyduğum fotoğraf sanatçısı ve yönetmen Tamer Yılmaz'dı. Kendisiyle kokteyl alırken sohbet etme imkanı da buldum. Sizi buralarda görmek harika dediğimde bana esprili şekilde "Ben buraların adamıyım" diyerek kahkaha attı. 



 Kalabalık artmaya başlamıştı. İlerleyen zamanda Tuna bey yanıma geldi. Beni davetli listesine kendisinin eklettiğini ve bundan sonraki moda etkinliklerine de davet edeceğini söyledi. Kendisiyle irtibatı koparmamam gerektiğinden bahsettikten sonra kalabalığa karıştı. Daha sonra yurt dışından gelecek tasarımcıları taşıması için sponsor olan Alman uçak şirketi Lufthansa firmasının Türkiye genel müdürlüğü sorumlusuyla tanıştım. Yurt dışında tamamlayacağım yüksek lisans programı zamanı yardımcı olabileceğini söyleyerek hem numaramı aldı hem de şirket kartını verdi. Böyle bir etkinlik düzenlendiğinde tekrar sponsor olabileceklerini ve benim daha önce öğrenmem durumunda kendilerini bilgilendirebileceğimi söylediler. Gece bitene kadar sohbet ettik ve daha sonra ayrıldık. Gerek sohbetleriyle gerekse danslarıyla dikkat çekiciydiler.


Ne kadar saçlarım dağılmış olsa da onunla fotoğraf çekilmeden gidemezdim. Bir hatıra olmalıydı. Bu harika etkinliğe davet ettiği için Tuna Yılmaz'a ayrıca teşekkür ederim. Benim hem moda hakkında yeni şeyler öğrenmemi hem de gözlemlerimi buraya aktarmamı sağladı. Benim için unutamayacağım ve başkalarıyla da paylaşacağım harika bir deneyim oldu. 




19 Nisan 2015 Pazar

Yer: Eskişehir


Oysa ki arkadaşlarla Karamürsel'in tepesindeki müthiş manzarası olan cafe'ye doğru yola çıkmıştık. Biraz manzaranın tadını çıkarttıktan sonra oturduk ve bu pazar gününü boş geçirmemeyi düşünürken bir yandan gözler saat'e doğru bakıyordu. Çünkü saat 16:00 civarı olmuştu. Nasıl oldu anlamadık, bir anda google maps aracılığıyla Eskişehir'e kaç km var diye bakar bulduk kendimizi. Hatta çıktığımız dağların arasından daha kısa bir mesafe olduğunu görünce bir anda yola koyulduk. Sanırım 2 saat civarı varmıştık. Orada bizi karşılayan arkadaş gezilecek çok yer olmadığını söyledi. Zaten çok kapsamlı da gezemezdik. Espark alışveriş merkezi, henüz ismini bilmediğim ve heykellerin olduğu bir cadde, cafe'ler ve barlar sokağı derken zaten hava kararmıştı. Hangover adlı cafe'ye oturduk ve gün değerlendirmesi yaptık. Eskişehir'in öğrenci kenti olduğunu duymuştum da bu kadar olduğunu tahmin etmiyordum. Neredeyse orta yaşlı ve yaşlı insanların sayısı parmak sayısını geçmeyecek kadardı. Ayrıca ne kadar öğrenciler olsa da gezmeyi ve eğlenmeyi çok seven bir öğrenciyseniz muhtemelen Eskişehir'de en fazla bir sene memnun kalabilirsiniz. Kişisel görüşüm daha sonra sıkılabilirsiniz. Hayatımda ilk defa Eskişehir'e gittim ve keşke daha önce gitseydim dedim. Gerçi bu da çok kısa sürdü. Eskişehir, yakın bir zamanda görüşmek dileğiyle..


17 Nisan 2015 Cuma

Mavi ve tonları..


Yaz aylarına yakın görülen nisan ayında havanın güzelleşmesiyle kendimizi doğaya bıraktık. Böyle güzel bir havayı boş geçemezdik tabiki. Arkadaşlarımla küçük bir hazırlıkların ardından kendimizi uzun ağaçların bulunduğu dağların arasındaki ormanda bulduk. Bu ortamlarda fotoğraf çekmek ise tadından yenmezdi. Bir yerden sonra yaya olarak gitmek zorundaydık. Oranın hemen yakınlarında gözüme çarpan devrilmiş bir ağaç görmemle oraya tırmanmam bir oldu. Daha sonra da bulunduğum fotoğrafı çekmesi için arkadaşlarıma bildirdim. Aslında üstteki bu fotoğrafı sosyal medyadan çok, bulunduğum ve kullandığım moda blogları için çektirmiştim. Daha sonra da sosyal medyaya da yüklemeye karar verdim. 


Ve işte KOT KOT VE KOT ! Bayılıyorum şu renklere… Kot ceketin altına kot pantolon ne kadar  garip gelse de giymekten yine de pek vazgeçmiyorum. Daha doğrusu kot ceketin önü açık olmak şartıyla. Bu konuda da uyarmadan edemeyeceğim kot pantolon'la kot gömlek birlikte iyi durmuyor, kot ceketle değil :)


Bayılıyorum bu tarz fotoğraflar çekilmeye. Kenarda kopmuş şekilde duran uyarı levhasını da elimde tutarak yoldan geçenleri uyarıyorum, İlk bahar aylarındayız Kot giyin Kot ! :))



Ve tabiki güneşin batımını da fotoğraflamadan olmazdı. Durdum ve bu anın tadını çıkardım dakikalarca. Ağaçların arasından gün batımı, muazzam...